Annemin babamı sevdiği günleri...
Babamın evimizin, dünyanın en güçlü adamı olduğu günleri...
Güldüğü günleri. İçi yırtılırcasına, kemikleri kırılırcasına güldüğü günleri.
Bazen çok korkuyorum.
30 yaşına giren abim için; atladığımız, bitirdiğimiz, yitirdiğimiz bir gün için; annemin saçına düşen her ak tanesi için, bazen için için.
İçin için korkuyorum.
Gün geliyor, kin kusuyorum. Neşe saçıyorum. Gülücükler tükürüyorum.
İnsanların yüzüne bakmıyorum.
Bazen gülüp geçiyorum.
Zaman zaman soluyorum. Bu aralar biraz soluyorum. Dökülüyorum sanki.
Bazen duruyorum. Otobüs durağında, bir merdiven aralığında, iki nefes arasında, sevdiğim şarkıların nakaratında, sevdiklerimin yanaklarında, sevmediklerimin hatırında. Bazen duruyorum. Düşünüyorum. Nerde hata yapıyorum?
Kızmayın bana nolur. Yemin ederim çok seviyorum. Yoluma pusular kuran karıncaları, sabahları ağzımdan topladığım kedi tüylerini, annemin bıkmadan usanmadan yaptığı makarnaları, babamın bitmeyen anılarını vallahi çok seviyorum.
Beni bırakmayın.
Ben benle baş başa kalırsam naparım bilmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder